logo

11/04/2019

ABD, Terörizm 2018 Ülkeler Raporu’nu açıkladı!

ABD, Terörizm 2018 Ülkeler Raporu’nu açıkladı!

Birçok ülkede terör örgütlerini taşeron olarak kullanıp binlerce insanın ölümüne sebep olan ve bazı ülkenin bölünmesinde en büyük rolü olan ABD, her yıl olduğu gibi bu yılda evlere şenlik bir terörizm raporu açıkladı.

Başta İran olmak üzere bazı ülkeleri teröre destek vermekle suçlayan ABD, PKK’nın Suriye kolu olan YPG’yi  “terör örgütü” olarak rapora koymadığı gibi, terör örgütü lideri  sözde General Mazlum Kobani’den alınan bilgilere raporda yer verilmesi dikkat çekti.

15 Temmuz hain darbe girişimine kalkışan ve 251 vatandaşımızı ölümünden sorumlu olan Fettullah Gülen’n de terör listesine konulmadı. Halen ABD’de yaşayan Gülen için raporda, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen’in  “sürgünde din adamı” ifadesi kullanıldı.

TÜRKİYE’DEN TEPKİ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığının 2018 Yılı Terörizm Raporu hakkında açıklamalarda bulundu.

Aksoy, “Raporda, ABD tarafından “Yabancı Terör Örgütü” olarak listelenen PKK’nın 2015-2018 döneminde Türkiye’de 1200’den fazla sivil, polis ve askerin şehit edilmesinin müsebbibi olduğu teslim edilmiştir. YPG’nin ismen zikredilmemesi, bunun yerine “PKK’nın Suriye’deki uzantıları” ifadesinin kullanılması, bu  terör örgütüyle işbirliğini saklamayan ABD makamlarının hukukla bağdaşmayan tutumlarını örtme gayretidir” dedi.

Aksoy, rapordaki FETÖ’ye ilişkin değerlendirmelerle ilgili şunları kaydetti:

“Türkiye’yi hedef alan diğer terör örgütü FETÖ’nün elebaşının ‘sürgünde bir din adamı’ olarak takdim edilmesi, 15 Temmuz hain darbe girişimini görmezden gelmek veya destek vermek anlamına gelmektedir. Ayrıca bu teröristin ABD topraklarında kendisine güvenli sığınak bulmuş olmasını yok sayma çabasının bir tezahürüdür. 251 masum vatandaşımızın şehit edildiği ve binlercesinin de yaralandığı 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasındaki FETÖ terör örgütünün sadece Türkiye değil, bulunduğu her ülke için tehdit olduğu unutulmamalı, terörle mücadelede uluslararası iş birliğinin büyük önem taşıdığı bilinmelidir.”

Amerikanınsesi.com’da yer alan raporun ayrıntılarını incelediğimizde inanılmaz skandallara rastlamak mümkün.

İşte o rapor ve skandal detaylar:

YİNE ÜSTÜ KAPALI TEHDİT 

ABD Dışişleri Bakanlığı, 2018 yılı terörle mücadele faaliyetlerinin değerlendirildiği raporunu yayınladı. Raporu basın toplantısıyla açıklayan ABD Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Nathan Sales, Türkiye’nin Suriye operasyonuna değindi, “Türkiye’nin ABD’yle mutabakatta yer alan güvencelere uymasını bekliyoruz” diyerek yine üstü kapalı tehditte bulundu.

  •  “Bu gruplar Türk ordusuyla aynı disiplin düzeyine sahip değil”

Dışişleri Bakanlığı’nda raporu açıklayan Nathan Sales’e Türkiye’nin Suriye operasyonunda sahada işbirliği yaptığı muhalif gruplar ve Türkiye’nin operasyonunun ardından firar eden IŞİD militanlarına ilişkin son durum soruldu.

Nathan Sales, muhalif gruplar için, “Bu grupların bazıları konusunda endişeliyiz. Bu gruplar Türk ordusuyla aynı disiplin düzeyine sahip değil. Türkiye’nin ABD ile mutabakatta ifade edilen bütün güvencelere uymasını bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

ABD’li yetkili, Türkiye’nin Suriye operasyonunun ardından firar ettiği belirtilen IŞİD militanlarına ilişkin verilen rakamlar ve bilgileri de bir kez daha doğruladı.

GENERAL MAZLUM!

“Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine yönelik operasyonu ardından yaklaşık 100 IŞİD’li firar etti. General Mazlum’un verdiği bilgiye göre bunların çoğunluğu yeniden yakalandı. Türkiye’den IŞİD savaşçılarının emin bir şekilde tutulacağına ve çatışmaya dönmemelerinin sağlanacağına ilişkin taahhüdüne uymasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı. (Bakan’ın General Mazlum dediği kişi Türkiye’de yüzlerce insanın ölümünden sorumlu tutulan ve kırmızı bültenle aranan terör örgütü lideri Mazlum Kobani)

  • “Bağdadi’nin ölümünün ardından her şeye hazırlıklıyız”

Basın toplantısında Bağdadi’nin ölmesinin ardından terör örgütünün liderliğine Kureyşi’nin getirilmesi de gündeme geldi. Nathan Sales, örgütün lider kadrosundaki değişimden bağımsız olarak aynı miktarda sistematik baskıyla karşı karşıya kalmaya devam edeceğini, örgütle sadece askeri değil, finansal açıdan da mücadelenin devam edeceğini vurgulamakla yetindi, örgütün Bağdadi’nin ölümünün ardından intikam saldırısı düzenleyebileceği öngörüleri konusunda da “Her şeye hazırlıklıyız” mesajını verdi.

Nathan Sales, önümüzdeki dönemde IŞİD’den ne gibi yeni tehditlerin gelebileceği sorusuna verdiği yanıtta, “yalnız kurt” olarak adlandırılan ve örgütün ideolojisinden etkilenerek tek başına girişilen saldırılar konusunda tetikte olunması gerektiğinin altını çizdi. “Çok boyutlu ve dinamik” tehditle mücadelede geniş bir araç yelpazesinin kullanılmasının gerektiğini vurguladı.

  • “Türkiye PKK ve IŞİD’le sınırları içinde ve dışında mücadele ediyor”

Raporun Türkiye bölümünde Türkiye’nin sınırları içinde ve dışında PKK ve IŞİD’le mücadeleye devam ettiği, Türkiye’nin uluslararası terörle mücadeleye aktif katkıda bulunan ülkelerden olduğu belirtildi.

Türkiye’nin Suriye ve Irak’ta savaşan IŞİD ve diğer terör örgütlerine katılmak isteyen yabancı terörist savaşçılar için bir kaynak ve transit ülke olduğu, IŞİD’le Mücadele Küresel Koalisyonu’nun aktif bir üyesi, IŞİD’le Mücadele Yabancı Terörist Savaşçılar Çalışma Grubu’nun da eş başkanı olduğu belirtildi.

“TÜRKİYE’YE GİRİŞ YASAĞI OLAN 70 BİR KİŞİ VAR”

Kamuya açık kaynaklardan elde edilen verilere göre, 23 Ekim itibarıyla Türkiye’nin Ülkeye Giriş Yasağı listesinde 70 bin kişinin olduğu, Türkiye’nin terörizm bağlantılı olduğu şüphesiyle 6 bin kişiyi sınır dışı ettiği kaydedildi.

PKK’nın Türkiye’de ve Türkiye dışındaki çıkarlarına yönelik terör saldırılarına devam ettiği, Türk güvenlik güçlerinin de hem içerde hem de Irak’ın kuzeyinde hava saldırılarıyla hem de Suriye’de operasyonlar yürüttüğü belirtildi.

Raporda ABD’nin terörle mücadele ortağı olan Türkiye’nin PKK’nın teşkil ettiği terör tehdidine karşı ABD yardımı almaya devam ettiği, ABD’nin Kasım ayında 3 üst düzey PKK liderini “Adalet İçin Ödül” programı kapsamına aldığı, bu PKK liderleriyle ilgili bilgi verenlere 12 milyon dolar para ödülü vaat edildiği vurgulandı.

  • “FETÖ ABD’nin terör örgütü listesinde değil”

Terörle mücadele raporunda, Türk hükümetinin 2016 yılı Temmuz ayındaki darbe girişiminin ardından Fethullah Gülen hareketini “Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ)” olarak nitelediği, FETÖ’nün ABD’nin terör örgütü listesinde olmadığı belirtildi.

Türk hükümetinin bu kararının Türk vatandaşlarının yanı sıra, ABD’nin diplomatik misyonlarında görev yapan ABD vatandaşlarının ve Türk çalışanların FETÖ ya da terör bağlantılı olduğu iddia edilen suçlamalarla ve sıklıkla da yeterli delil olmadan tutuklanmalarıyla sonuçlandığına dikkat çekildi.

  • “Türkiye’de terörün geniş bir tanımı var”

Türkiye’nin geniş bir terör tanımı olduğu, bu tanımın da anayasal düzene, devletin iç ve dış güvenliğine karşı işlenen suçları da kapsadığı, hükümetin de düzenli olarak ifade özgürlüğü ve toplanma hakkının meşru şekilde kullanılmasını suç haline getirmek amacıyla bu terör tanımını kullandığı belirtildi.

Raporda Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgilere göre, 11 Aralık’a kadar IŞİD’e yönelik 1206 operasyonun düzenlendiği, IŞİD üyesi olduğundan şüphelenilen 854 kişinin de yakalandığı belirtildi. Türkiye’nin zaman zaman bazı yabancı terörist savaşçıları göndereceği ülkelere önceden haber vermeden sınır dışı ettiği kaydedildi.

  •  “PKK bağlantılı olanlar dahil Marksist grupların Suriye topraklarındaki faaliyeti Türkiye için güvenlik kaygısı”

Raporun Suriye bölümünde de Esat rejiminin son 10 yıl içinde El Kaide’ye alan açacak şekilde gösterdiği tavrın ve diğer terör gruplarının Irak savaşı sırasında yabancı terörist savaşçıların faaliyetlerinin önünü açmasının Suriye’de El Kaide, IŞİD ve onlarla bağlantılı terör şebekelerinin büyümesine katkıda bulunduğu belirtildi.

“Suriye hükümetinin 2014 yılı öncesinde ABD askerleriyle çatışma amacıyla, teröristlerin Suriye’den Irak’a geçişlerine yıllarca göz yumduğu belgelidir. Bu şebekeler 2018 yılında Suriye ve Irak halkını ezen terör unsurları arasındaydı” denildi.

Raporda, bazıları ABD’nin terör örgütü listesinde olan İran yanlısı Şii milis grupların Esat rejimi adına savaşmak amacıyla Suriye’ye geçmeye devam ettikleri vurgulandı. Raporun Suriye bölümünün son kısmında ise YPG ya da onun bünyesinde bulunduğu Suriye Demokratik Güçleri denilmeden, “PKK bağlantılı gruplar dahil Marksist grupların Suriye topraklarında faaliyet göstermesinin Türkiye için bir güvenlik kaygısı olduğu” belirtildi.

  • “IŞİD yeni koşullara uyum kapasitesini kanıtladı”

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın terörle mücadele raporunda, IŞİD’in Irak ve Suriye’de elindeki toprakları kaybetmesine ve küresel koalisyonun IŞİD’le mücadeledeki başarısına rağmen, örgütün yeni koşullara uyum sağlama kapasitesini kanıtladığı vurgulandı.

Sadece 2018 yılını kapsayan 332 sayfalık raporun önsözünü kaleme alan Nathan Sales, ABD ve ortaklarının Suriye ve Irak’ta toplam 100 bin kilometrekarelik alanı IŞİD’den kurtardığını, sahada kazanılan bu başarıların 2019 yılında “sözde hilafetin” yok edilmesi için gereken zemini sağladığını belirtti.

Nurettin Kurt
Journalist, specialist in criminology, recipient of the EU Prize for Journalism and Turkish Journalists' Association’s press freedom award , and the author of “Journalist-wolf in the stressful triangle - Incident-police proceedings-lawsuit”,  Sedat Simavi Journalism Award - 2007 (Turkey) 32 yıllık gazeteci, polis ve adliye uzmanı, Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü başta olmak üzere, 2011 ve 2017 TGC Başarı ödülü, Avrupa Birliği Araştırmacı Gazetecilik Ödülü, iki kez Çağdaş Gazeteciler Derneği haber ödülü, yedi kez Barış Selçuk Gazetecilik Ödülü ile birlikte çeşitli Sivil Toplum Kuruluşları tarafından ödüle layık görülmüştür, ‘Olay-Polis-Adliye- Gerilim Üçgeninde Kurt Gazeteci’ isimli kitabın yazarıdır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Calendar

Nisan 2024
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930