ABD Başkanı Donald Trump, verdiği bir röportajda kendisini destekleyenlerin, Demokratlardan daha sıkı insanlar olduğunu ifade ederek, Demokratlara, “çok zorlamayın, sahaya inerlerse işler çok kötü çok kötü şeyler olabilir” sözleri tepki çekti.
Trump’un bu tarz konuşmalarına yabancısı mıyız? Tabi ki hayır.
Trump’ ın tehdit den beslendiği bilinmedik bir şey değil.
Seçim çalışmaları döneminde, “ 11 milyon göçmeni sınır dışı etmekle, Müslümanları fişlemekle, Meksika sınırına öreceği duvarın parasını Meksika’dan almakla, yine Müslümanları ülkeye almamakla, başkan seçilmesi halinde Clinton çifti hakkında soruşturma başlatmakla” tehdit etmedi mi?
YİNE TEHDİT
Daha çok dünya ülkelerini tehdit etmekle sık, sık gündeme gelen, ABD Başkanı Trump, bu defa kendi ülke vatandaşlarını “tehdit” edince yine gündeme oturdu.
ABD Başkanı Trump, kendisini destekleyenlerin, Demokratlardan daha sıkı insanlar olduğunu ifade ederek, Demokratlara, “çok zorlamayın, sahaya inerlerse işler çok kötüye gidebilir” uyarısı yaptı.
Muhafazakar haber portalı Breitbart’a bir röportaj veren Trump, “Görüyorsunuz, sol sıkı oyuncuyu oynuyor, aslında bu çok komik” diye konuştuktan sonra ekledi:
‘’Bence sağcılar daha sıkı ama henüz bunu göstermiyorlar. Size diyebilirim ki polislerin, askerlerin, motosikletli grupların desteğine sahibim. Yani arkamda sıkı insanlar var. Ancak bunu göstermiyorlar. Mecbur kalacakları bir noktaya kadar da göstermeyecekler ama gösterdiklerinde çok kötü, çok çok kötü olabilir’’
“TEHDİT” Mİ?
ABD medyasında yer alan bazı haberlerde, Trump’ın geçmişte benzeri sözlerini hatırlattı ve “muhaliflerini tehdit ediyor” iddiasını yeniden gündeme getirdi.
2018 Eylül ayında Missouri senatör adayı Josh Hawley’e destek mitinginde, “Muhaliflerimiz, biz şu anda barışçıl olduğumuz için şanslılar” şeklinde konuşmuş ve şöyle devam etmişti:
“Beni destekleyen askerler, polis, kolluk güçlerimiz, inşaat işçilerimiz ve motorsikletli gruplarımız bütün ülkeyi dolaşıyor. Harika iş çıkarıyorlar. Bilinmeli ki bunlar sıkı insanlar. Ancak şu anda barışçıllar. Antifa solcuları ve diğer hepsi, bunların bu şekilde barışçıl kalmaları için dua etsinler.”
BUNU HEP YAPIYOR
Trump, şiddete doğrudan davetiye çıkaran tehdit içerikli konuşmaları seçim çalışmalarına başladığı günden itibaren sık, sık yapıyor.
İşte Trump’ın basına yansıyan tehdit içerikli konuşmalarından bazıları şöyle:
–Seçim mitinginde, kendisini protesto eden bir kişiyi yumruklamak istediğini söylemiş ve “Eski günlerde bu tiplere ne yapılıyordu biliyorsunuz. O eski günleri çok seviyorum” diye konuşmuş, polisi de protestocuya şiddetle müdahale etmediği için eleştirmişti.
–Başka bir mitinginde de taraftarlarına, herhangi bir protesto eden olursa dövmelerini bütün mahkeme masrafını kendisinin üstleneceğini söylemişti.
–Amerika’daki camilerin gözetim altında tutulması gerektiğini düşünen Trump, Müslümanların emniyet güçleri tarafından “terörle mücadele” kapsamında fişlenmesi gerektiğine inandığını söylemişti.
–Ülkesinin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüyle mücadelede tutuklularda boğuluyormuş hissi uyandıran su işkencesi ve diğer “sert sorgulama” yöntemlerini kullanması gerektiğini söylemişti.
–Trump, tahminen yaklaşık 11 milyon yasadışı göçmenin sınır dışı edilmesini savunmuş, ayrıca doğumla gelen vatandaşlık hakkını da sonlandırma yanlısı olduğunu açıklamıştı.
–Yasa dışı göçü önlemek için ABD-Meksika sınırına duvar öreceğini, duvarın parasını Meksika’ya ödeteceğini söylemişti.
–Trump, Hillary Clinton’ın Dışişleri Bakanlığı yaptığı dönemde kendi kişisel e-posta hesabından resmi yazışmalar yaptığını ve kampanya ekibinin bunları silerek gizlemeye çalıştığını hatırlatarak, “Bunu özel sektörde yapsaydın hapse girerdin” demişti.
–Ayrıca eski Başkan Bill Clinton’ı tecavüzle suçlayan Trump Hillary Clinton’ın da kocasını koruduğunu iddia etmiş, seçilmesi halinde Clinton çifti hakkında soruşturma başlatacağını söylemişti.
GAZETECİLER ÇAĞRI YAPMAK ZORUNDA KALDI
Beyaz Saray Muhabirleri Derneği de, bazı kişilerin gazetecilere saldırı hazırlığında yakalanması sonrasında, Şubat ayında ABD başkanına, taraftarlarına gazetecilere yönelik şiddeti tasvip etmediğini açık açık söylemesi çağrısında bulunmak zorunda kalmıştı.