ERDOĞAN’IN RUSYA ZİYARETİNİ DEĞERLENDİRMESI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Moskova ziyaretinin ardından dönüş yolunda gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın, F-35 kriziyle ilgili “Su-35 ve Su-57 uçakları da alternatifler arasında mı” sorusuna “Niye olmasın? Boşuna gelmedik buraya” diye yanıt verdi.

Uçak bulunan gazetecilerin sorularını yanıtlayan ve Türk Basınında geniş yer bulan Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

RUSYA’YA BOŞUNA MI GİTTİK

Su-35 ve Su-57 uçaklarını da incelediniz. F-35’lerin verilmemesi hâlinde Türkiye bu uçakları alternatif olarak değerlendirebilir mi?

– Bir defa şunun bilinmesi lazım; biz hiçbir zaman kendi bağımsızlık mücadelemizi birilerinin dudaklarının arasına bırakamayız. Uçak olsun, çeşitli savunma sistemleri olsun, helikopter olsun, bugüne kadar biz bunların teminini yaptık. F-35’ler noktasında biz pazar değiliz. Biz burada üreticiyiz. Burada eğer ABD bizimle ilgili kararını verirse, bir defa buradaki 8-9 ülkenin her birine uçak başına nereden bakarsanız bakın 8-9 milyon dolar maliyet bindiriyor. Biz şu anda beklemedeyiz. Birkaç gün içerisinde Sayın Trump ile telefon görüşmemiz olacak. Onların nihai kararını da öğrendikten sonra adımlarımızı atacağız. Yani biz şu endişeyi taşımıyoruz; “Acaba bu olmazsa ne olur” diye bir şey yok. Her şey olur. Temin edebileceğimiz pazarlar çok.

Su-35 ve Su-57 uçakları da alternatifler arasında mı?

– Niye olmasın? Boşuna gelmedik buraya.

PUTİN’E TEKNOFEST DAVETİ

– Rusya’da MAKS-2019 Uluslararası Havacılık ve Uzay Fuarı’na katıldık ve sektörün yeni ürünlerini yerinde tanıma fırsatımız oldu. Savunma sanayiinde Rusya ve diğer ülkelerle iş birliğimizi artırırken millî imkân ve kabiliyetlerimizi her alanda geliştiriyoruz. Bu vesileyle ben de Sayın Putin’i 17-22 Eylül’de İstanbul’da yapılacak Teknofest’e davet ettim.

ACİL KONU İDLİB

– Suriye’de siyasi çözüm için de çalışmalarımız devam ediyor. Burada en acil konu İdlib Mutabakatı’nın uygulanması ve devam eden operasyonların durdurulmasıdır. Bu bölgede yeni bir insani krizin yaşanmasını istemiyoruz. 12 gözlem noktamız İdlib’de çok önemli bir vazife icra ediyor. Görevlerine aynı şekilde devam edecekler.

OYALAMAYA MÜSAADE ETMEYİZ

Fırat’ın doğusunun PYD-YPG’ den temizlenmesi için de önemli adımlar atıyoruz. Güvenli bölge çerçevede ortak harekât merkezi kuruldu ve ortak devriyeler yakında başlayacak. Burada iki hususun altını çizmek isterim. Birincisi Menbiç’tekine benzer bir oyalamaya asla müsaade edemeyiz. Süreç hızlı ilerlemelidir. İkincisi Fırat’ın doğusunun PKK-YPG-PYD için korunaklı bir bölge haline gelmesine izin vermeyiz. ABD, DEAŞ ile mücadele gerekçesiyle PYD-YPG ile kurduğu ilişkisine son vermeli.

SINIRDA HAZIRIZ

Güvenli bölge konusunda son durum nedir? Ulusal güvenliğimiz açısından bu mutabakat bizim açımızdan tatmin edici mi?

– Tabii, Fırat’ın doğusu konusu özellikle Sayın Trump’ın çok iddialı bir çıkışıydı. Fakat o iddialı çıkıştan sonra maalesef Trump bu işin üzerinde duramadı. Hep Obama’ya yüklendi; yani “Biz bu bedeli onlardan dolayı ödüyoruz” dedi. Tamam da onlar geçti, şimdi sıra sende, ne yapacaksan yap. Ama yapamadı. Adamlarını gönderdi, bu görüşmelerden sonra en sonunda onlar Obama’nın söylediği 20 milin dışında bir teklifle arkadaşlarımızın karşısına geldiler. Yani derinliği daha da daralttılar. Bunun üzerine ben Hulusi Paşa’ya dedim ki “Burada bunu şöyle böyle yapmanıza gerek yok. Biz bunu bu şekilde bir başlatalım, daha sonra da zaten gereği yapılır” dedik ve adımı attık. Asla rehavete kapılıp da hazırlıklarımızı bir kenara koymadık. Şu anda bütün sınır boylarında hazırız. Bütün personel, zırhlı taşıyıcılarımız hepsi sınırda. Yani her an her şeyi yapabilecek durumdayız.

Kaç mil kadar?

– Trump’ın söylediği kadar değil. Biraz daha dar ama biz planımızı ona göre yaptık.

TERÖR ÖRGÜTÜ NUMARA ÇEKİYOR

Peki Menbiç?

– Menbiç’te de şimdi PYD-YPG numara çekiyor. İşte ‘çıktık, çıkıyoruz’ vesaire… Çıktıkları yok. Biraz bir azalma olayı var ama asıl olan Kobani ötesi… Oralarla ilgili olarak da biz tabi diğer taraftan güvenli bölge hazırlıklarının da çalışmasını yapıyoruz. Güvenli bölge ile ilgili olarak da inşallah 16 Eylül’de Türkiye’de yapacağımız Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi’nde bunu da aramızda konuşacağız.

Şam yönetiminin anlaşmalara aykırı tutumunu engelleme konusunda Rusya’nın atacağı bir adım olacak mı?

– Sayın Putin’in bu konuda birlikte bir dayanışmanın gerektiğinden bahsetti. Biz de kendisine bununla ilgili olarak dışişleri, savunma ve istihbarat teşkilatımızın müşterek çalışma içerisinde olabileceğini ifade ettik. Ama biz burada birbirimizi kesinlikle rahatsız etmemeliyiz. Geçenlerde bizim gözlem noktamıza yapılan saldırıda bir şehidimizin olmasının, daha sonra yine bir saldırı yaşamış olmamızın bizi millet olarak ciddi manada rahatsız ettiğini kendisine ifade ettik. Onun da özellikle söylediği şey şu; “Biz burada dostumuz Türkiye’nin ve bu gözetleme kulelerinin çevresinde görev yapan Türk askerlerinin zarar görmesini istemiyoruz.” Beraber çalışmanın devam ettirilmesi şarttır.