Gazeteci-Yazar Şaban Sevinç, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump arasında Beyaz Saray’da gerçekleşen zirveyi uwidata.com için değerlendirdi.
“Zirve’nin Türkiye açısından pek de faydalı olmadığını, tam aksi gelişmelerin yaşandığını” belirten Sevinç, “Gönül isterdi ki, Fethullah Gülen’in iadesi konusunda bir adım veya ABD’ye göre General, bize göre terörist olan Suriye’deki YPG lideri Mazlum Kobani hakkında bir gelişme. Ya da Türk halkının vergileriyle ödenmiş olduğu halde ABD’nin el koyduğu 3 adet F-35 uçağı üzerindeki Pentagon ambargosunun kalkması gibi somut birkaç gelişme ile dönmesini beklerdim” dedi.
Milliyet ve Hürriyet Gazetelerinde yıllarca Parlamento Muhabirliği yapan Şaban Sevinç, 2005 yılında Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğine seçildi.
2012 yılından itibaren Halk TV Genel Müdürlüğü görevini yürüten Sevinç, geçen yıl bu görevinden ayrıldı. Halen, Youtube / Bizim tv’nin yayın yönetmenliğini yapıyor.
Sevinç’in “Bir Milletin Varoluş Destanı- Bir Daha Gel Samsundan” ve “Yenilmiş Komutanlar Müzesi” isimli kitapları bulunuyor.
Çok tartışılan Erdoğan-Trump zirvesini uwidata.com için değerlendiren.
Sevinç’in dikkat çeken açıklamaları şöyle:
BU ZİYARETİ BAŞKAN TRUMP’DAN BAŞKA İSTEYEN YOKTU:
Cumhurbaşkanı Erdoğan her zamanki gibi, tamamen kendisi gibi düşünen kalabalık gazeteci grubuyla Beyaz Saray’a gidip geldi. Beyaz Saray’a diyoruz çünkü Washington Post Gazetesi’nin başyazısına göre Erdoğan’ın ABD ziyaretini Başkan Trump’dan başka isteyen kimse yoktu. Hatta Türk Basınına da yansıyan haberlere göre başını ABD Temsilciler Meclisi Dışilişkiler Komitesi Başkanı’nın çektiği bir grup Kongre üyesi son dakikada Trump’a mektup yazarak Erdoğan’a daveti iptal et bile demişlerdi.
Zaten gerek Trump gerekse Erdoğan sık sık çok iyi anlaştıklarını ve birbirlerini anladıklarını dile getirmelerine rağmen, özellikle Trump ABD’deki müesses nizama söz geçiremediği için bugüne kadar Erdoğan’a verdiği pek çok sözü uygulamaya sokamamıştı. İşte Erdoğan’ın bu ziyareti Trump’ın Beyaz Saray’ında gösterişli açıklama ve toplantılarla sınırlı kaldı. Gerçi Trump ziyareti anlamlandırmak için 4-5 Cumhuriyetçi senatörü de Beyaz Saray’a çağırıp Erdoğan’la sohbet ettirdi ama uzmanlar bu sohbetin Kongre gündeminde bulunan Türkiye ve Erdoğan aleyhtarı yasa tasarılarının geleceğini etkilemeyeceğinde hemfikirler.
Türkiye’nin duayen diplomatlarından emekli Büyükelçi Uluç Özülker, Erdoğan’ın ABD’ye hareketinden bir gün önce NTV kanalında bu ziyaretin iki ülke arasındaki hiç bir temel sorunu çözmeyeceğini söylemişti. Hatta Erdoğan’ın gidip gitmeme kararını vermek için Trump’la yaptığı son telefon konuşmasında ‘Geleceğim ama beni rezil etmezsin değil mi, bu ziyaret nedeniyle kamuoyuna karşı zorda kalmak istemem’ demiş olabileceğini söylemiş ve Trump’tan güzel iltifat görme konusunda güvence almış olabileceğini belirtmişti. Yani, Erdoğan’ın ABD ziyaretinin olası sonuçsuzluğunu, daha gitmeden duayen Türk Diplomat Özülker tespit etmişti.
ABD S-400’leri depoda tutmamızı istiyor!.. https://t.co/ldWQlh2tZV #gazetesozcu @gazetesozcu aracılığıyla
— Uğur Dündar (@ugurdundarsozcu) November 17, 2019
S-400’LERDEN GERİ ADIM MI ATILDI?
Sonuçta Erdoğan Beyaz Saray’a gidip geldi. Ama yanlı Türk TV ve gazetelerinin ‘tarihi bir ziyaret, çok önemli görüşme’ diye günlerdir propagandasını yaptığı ABD’ye gidişten elimizde Rusya’dan ABD’ye rağmen alınan S-400’lerden geri adım tartışması kaldı. Şimdi Erdoğan defalarca ‘o iş bitti aldık ve kullanacağız’ diye açıklama yaptığı S-400’ler için ‘Üzerinde çalışacağız’ pozisyonuna geri çekildi. Ve eş zamanlı olarak ABD Senatosu Dış ilişkiler Komitesi Başkanı da ‘S-400’ler için Türkiye’ye uygulanacak yaptırımları belirleyen tasarı’ hakkında ‘Muhtemelen şu anda yaptırım yasa tasarısını geçirmemek daha iyi’ açıklamasını yaptı.
Erdoğan-Trump görüşmesinin hemen ardından Beyaz Saray, “S-400 konusu çözülmeden diğer meselelerin çözümünde ilerleyemeyiz” açıklaması yaptı.
Bu açıklama Beyaz Saray’ın Erdoğan iktidarını pinpon topu gibi Kremlin Sarayı’nın sahasına savurduğunu gösteriyor.https://t.co/RCJlVqgWsH— Faik Öztrak (@faikoztrak) November 14, 2019
Bundan da anlaşılıyor ki, Erdoğan Beyaz Saray’da sohbet ettiği Cumhuriyetçi Senatörlere S-400 konusunda bir geri adım mesajı verdi. Zaten görüşme öncesi ziyaretin tarihi önemde olduğunu anlatıp duran yandaş gazeteciler de daha Erdoğan-Trump görüşmesi başlamadan S-400’ler konusunda bir müzakere olabilir demeye başlamışlardı.
ERDOĞAN ABD’DEN NE ALDI?
Ha karşılığında Erdoğan ABD’den ne mi aldı? Gördüğümüz o ki ABD’den değil ama Trump’tan halen 20 milyar dolar olan iki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması için çalışma sözü kopardı! Peki, bunun bir anlamı ya da olabilirliği var mı? Bu konuda da yanlı davranmayıp objektif analizler yapmaya çalışan az sayıdaki uzmana göre ticaret hacmini 20 milyardan 100 milyar dolara çıkarmak kuru bir hayal. Zira hem Türkiye’nin bu büyüklükte ABD’ye satacağı ürün çeşitliliği yok hem de Beyaz Saray dışındaki Amerikan müesses nizamı Türkiye’ye çok soğuk bakıyor.
Dünyanın gözü Erdoğan-Trump görüşmesindeydi:
Erdoğan-Trump görüşmesinde ticarette hedef 100 milyar dolar pic.twitter.com/h5uUgozgsq— 24 TV (@yirmidorttv) November 14, 2019
Oysa Türk kamuoyu, AK Parti iktidarı ve taraftarlarının çizdiği yeni Türkiye’nin güçlü adamı Erdoğan’ın, bu ziyaretinden daha güçlü ve gerçekçi kazanımlar elde edilmesini arzulardı. Mesela FETÖ lideri Fethullah Gülen’in iadesi konusunda bir adım, ya da ABD’ye göre General, bize göre terörist olan Suriye’deki YPG lideri Mazlum Kobani hakkında bir gelişme. Ya da ne bileyim parası Türk halkının vergileriyle ödenmiş olduğu halde Rusya’dan S-400 alındı diye ABD’nin el koyduğu 3 adet F-35 uçağı üzerindeki Pentagon ambargosunun kalkması gibi. Hiç biri olmadı ve bilakis Erdoğan son yıllarda akıllı bir strateji ile geliştirdiği Rusya ile ilişkileri bozabilecek S-400 taviziyle Türkiye’ye döndü.
"CIA Mazlum Kobani'nin terörist olduğuna dair belge verdi, biz de o belgeyi mektupla birlikte Trump'a verdik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump'ın mektubuyla ilgili soruyu yanıtladı
▶️ https://t.co/XEFAjp4gYy pic.twitter.com/YEMyBlPO0r
— euronews Türkçe (@euronews_tr) November 14, 2019
MAÇA GİTMEYİ TERCİH ETTİ
Zaten Erdoğan ABD’den Türk kamuoyuna anlatabileceği bir başarı hikayesiyle dönmüş olsa ayağının tozu ve saatler süren uçak yolculuğunun yorgunluğuyla İstanbul’da oynanan Türk Milli Futbol Takımının İzlanda ile yaptığı maça gidip görüntü verme ihtiyacı duymayabilirdi. Reis, Türk Milli Takımının favori olduğu ve kazanması beklenen bu maça bunca yorgunluk arasında gitme ihtiyacı duyduğuna göre, ABD’den zararlı döndüğünün kendisi de farkında olsa gerek. Hiç olmazsa Türk Milli Futbol Takımı, İzlanda ile oynadığı bu maç sonunda önümüz yıl yapılacak olan Avrupa Futbol Şampiyonası finallerine gitmeyi garantiledi.
2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılmayı garantileyen Milli Takım, grubunun son maçında Andorra ile karşı karşıya gelecek. Galip gelmesi halinde grup liderliği şansı bulunan Millilerimize başarılar dileriz! Haydi, hep birlikte zafere! ???????? pic.twitter.com/fgtJbOg522
— TURKSPORU (@TurkSporu) November 17, 2019
Yani Amerika’da kaybettik ama Avrupa Futbol Şampiyonası’nda kazandık. Varsın Amerika Türkiye’nin teröristlerini koruyup beslemeye devam etsin, bizler de Avrupa stadyumlarında asker selamı vermeye devam ederiz!
Leave a Reply