Türkiye-ABD ilişkilerinde ne dediysek o

S-400 krizi rafa kalktı, sırada güvenli bölge krizi var.

-“S-400 krizi aşılınca ABD ile Türkiye ilişkileri düzelir mi?” diye sormuş, “hayır düzelmez” diye yazmıştım.

-1952 yılında Türkiye’nin NATO’ya girmesini baz alırsak 67 yıllık müttefikimiz ile neredeyse her iki yılda bir kriz yaşandığını ve yaşanmaya devam edeceğini de özellikle vurgulamıştım.

Bakın ne dediysek o çıktı:

S-400 krizini askıya alan ABD, şimdi Suriye’de oluşturulacak güvenli bölge için yeni bir krizi körüklemeye başladı bile.

Savunma Bakana Hulusi Akar birkaç gün önce ABD’li meslektaşı Mark Esper ile bir telefon görüşmesi yaptı. Yapılan görüşmenin ardından Bakan Akar’ın meslektaşına  “ortak bir çözüm konusunda anlaşamazsak güvenli bölgeyi tek başımıza oluşturmak zorunda kalacağız” dedi. Bu sözlerden anlıyoruz ki, Bakan Akar, ABD’ye Türkiye’nin S-400 konusunda olduğu gibi, güvenli bölge konusunda da geri adım atmayacağının sinyalini verdi.

 

Wikimedia commons

ERDOĞAN’IN “PARAMPARÇA EDERİZ” SÖZLERİ

Bakan Akar’dan önce de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun güvenli bölge konusunda çok sert açıklamaları oldu. Erdoğan “ uzlaşma olmazsa Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Fırat’ın doğusuna harekât yapacaktır. Tahammülümüz kalmadı. Terör koridorunu paramparça etmeye kararlıyız” açıklamalarının mürekkebi kurumamışken. ABD’den krizi ateşleyecek karşı hamle gecikmedi.

ABD İLE GÜVENLİ BÖLGE KRİZİ TIRMANIYOR

Türkiye tarafının kararlı tavrı ve İki bakanın telefon görüşmesinden dört gün sonra ABD’den karşı hamle geldi.

ABD’nin Terörle Mücadele Özel Temsilcisi Nathan Sales ve Suriye Özel temsilcisi James Jeffrey, apar topar bir basın toplantısı düzenledi. basın toplantısında oluşturulacak güvenli bölge konusunda tartışma yaratacak ve krizi körükleyecek açıklamalarda bulundular.

“IŞİD, Irak ve Suriye’de halen küresel bir tehdit” diyen konuşan Jeffrey, Kürt-Arap gücü olarak nitelediği terör örgütü YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri’nin, Suriye’de IŞİD hücrelerinin kalıntılarıyla mücadele ettiklerini, IŞİD’in İdlib ve Fırat’ın güney kısmı dahil olmak üzere bazı bölgelerde hala varlığını sürdürdüğünü vurguladı.

Washington’da Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlenen basın toplantısında James Jeffrey’e “Suriye Demokratik Güçler konusunda taahhüdünüz sürüyor mu?” sorusu yöneltildi. Jeffrey, “Bizimle birlikte savaşanların zarar görmemesi, herhangi bir tarafın saldırısına hedef olmaması sözüne bağlıyız. Başkan da bunu açıkça söyledi. Bu durum, Türklerle ilgili endişelerimizi de kapsıyor” ifadelerini kullandı.

“GÜVENLİ BÖLGE KONUSUNDA HENÜZ ANLAŞMA YOK”

Amerika’nın Sesi’nin haberine göre, Suriye’de güvenli bölge oluşturulması konusunda Türkiye ile görüşmelerin sürdüğünü belirten James Jeffrey geçtiğimiz günlerde Irak’ın kuzeyindeki Erbil kentinde Türk konsolosluğu çalışanının hayatını kaybettiği saldırıya da atıfta bulunarak “Bir yandan da PKK ile ilgili endişeler var. Henüz güvenli bölge konusunda anlaşmaya varmadık. Temaslarımız sürüyor. Kaygıları dengelemeye çalışıyoruz. Bir taraf önemli bir yerel ortak, diğer taraf da NATO müttefiki” ifadelerini kullandı.

İdlib bölgesinde ateşkesin sürekli olarak ihlal edilmesine ve yaklaşık 3 ay önce Rusya’nın desteğiyle yapılan operasyona değinen James Jeffrey, “Sivillerin bombalanması çok önemli bir mesele. Bu konuyla ilgili Rusların ve rejimin saldırıları durdurmaları için baskı uygulama çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ruslar bizim gerçek olduğunuzu bildiğimiz pek çok şeyi yalanlıyor” dedi, Jeffrey, İdlib’deki durumun kötüleşmesinin hem Türkiye hem de Avrupa için istikrarsızlık yaratacağını savundu.

“ON BİN IŞİD MİLİTANI TUTULUYOR”

James Jeffrey SDG’nin “kilit altında tuttuğu” 10 bin IŞİD militanı olduğunu, bunların 8 bininin Irak ve Suriye’den olduğunu belirtti. Özel temsilci, gözaltındaki Suriyeli IŞİD militanının da mahkemeye çıkarılmasıyla ilgili planları olduğunu söyledi. Jeffrey, ABD’nin Suriye için sağladığı istikrar fonunu da keseceklerini ve koalisyon ortaklarından destek bekleyeceklerini açıkladı.

“BİR ANLAŞMAYA VARILMAMIŞTI”

James Jeffrey, 22 Temmuz’da 3 günlük bir ziyaret için Türkiye’ye gitmişti. Ancak Ankara ile Fırat’ın doğusunda “güvenli bölge” oluşturulması konusunda bir anlaşmaya varılamamıştı.

Görüşmelerle ilgili Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “ABD’nin getirdiği yeni öneriler bizi tatmin eder düzeyde değil. Bunu açıkça söylememiz lazım. Burada adeta Menbiç gibi bir oyalama sürecine gitmek istedikleri izlenimini ediniyoruz” tepkisini göstermişti.