logo

03/03/2019

Nükleer savaş eşiğinde: Türkiye’nin rolü

Nükleer savaş eşiğinde: Türkiye’nin rolü

Geçtiğimiz birkaç hafta içerisinde Dünya, Hindistan-Pakistan arısında yaşanan karşılıklı uçak düşürme olaylarının ardından, dünya “nükleer savaş çıkar mı? “ endişesine kilitlendi. Dünya ülkeleri “ne olacak” diye düşünmeye başlarken ilk olumlu adımı Pakistan attı. Olayların ardından ılımlı açıklamaları ile dikkat çeken Pakistan Başbakanı İmran Han,son açıklamasında “ Türkiye’den arabulucu olmasını isteyeceğini” söyledi.

Peki, Han’ın bu talebi karşılığını bulur mu? Türkiye bu isteğe nasıl bir yanıt verir. Kabul ederse sonuç ne olur? Sorularımızın  yanıtlarını uwidata.com, için Yıldız Teknik Üniversitesi Öğr. Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Okur yanıtladı.

Geçtiğimiz günlerde 44 Hint askerinin öldürülmesiyle başlayan başlayan kriz önceki gün  savaş uçaklarının düşürülmesiyle zirveye çıktı. Hindistan 44 askerinin Pakistan tarafından öldürüldüğünü iddia etmiş, ancak Pakistan bu suçlamayı kesin bir dille reddetmişti.

Aradan geçen kısa bir süre sonra, Hint savaş uçakları Pakistan sınırlarına girmiş, havalanan Pakistan jetleri Hint uçaklarına müdahale etmiş ve Hindistan savaş uçakları bombalarını Pakistan topraklarına bırakmıştı. Dün ise kriz zirveye çıkmış, Pakistan, Hindistan’ın iki savaş uçağını vurup düşürmüştü.

Dünya, nükleer bir savaşın eşiğine gelirken AB ve Türkiye iki ülkeye “itidal” çağrısında bulunmuştu.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açıklamada “iki ülke arasındaki gerilime ilişkin, “Biz tabii ki  bu gerginlikten dolayı endişe duyuyoruz ve taraflara da sağduyu, itidal  çağrısında bulunmak istiyoruz ve (gerginliği) tırmandırmaya yol açacak adımlardan  da kaçınılması gerekiyor.” ifadesini kullandı.

Bu gerginliğe Keşmir probleminin neden olduğunu belirten Çavuşoğlu,  Keşmir sorununun yıllardır çözümü dondurulmuş bir ihtilaf olduğunu ve sık sık iki  ülke arasında gerginliğe yol açtığını söyledi.

PAKİSTAN BAŞBAKANI’NDAN ERDOĞAN’A TEKLİF!

Pakistan Başbakanı İmran Han, Hindistan ile gerilimin azaltılmasında rol oynaması için Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ı arayacağını söyledi. Hindistan ile yaşanan gerilim konusunda parlamentoda birleşik oturumda milletvekilleri ve senatörleri bilgilendiren Han, “Dostlarımızla temas halinde olacağız ve gerilimin azaltılmasında rol oynamalarını isteyeceğiz. Türkiye Cumhurbaşkanını da bunun için arayacağım” ifadesini kullandı.

İmran Han ayrıca, esir Hintli pilotu barış göstergesi olarak cuma günü serbest bırakacaklarını duyurdu.

RUSYA VE ABD: ARABULUCULUK YAPMAYA HAZIRIZ

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova yönetiminin savaşın eşiğine gelen Hindistan ve Pakistan arasında arabuluculuk etmeye hazır olduğunu söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da, Hindistan ve Pakistan geriliminde tansiyonu düşürmek için arabuluculuk yapabileceklerini söyledi.

HİNDİSTAN BAŞBAKANI İLK KEZ KONUŞTU

Hindistan Halk Partisi (BJP) mensuplarına video konferans yoluyla hitap eden Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Pakistan-Hindistan arasındaki gerilime ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Modi, “Düşman, terör saldırılarıyla bizi istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. Bizim ilerleyişimizi durdurmak istiyorlar. Onların planlarının karşısında kaya gibi sağlam duracağız” diye konuştu.

Muhalefetin hükümete “Pakistan’ın saldırılarına yetersiz karşılık verdiği” yönündeki eleştirilerine de değinen Modi, Hindistan ordusunun saldırılara karşı görevini yerine getirdiğini savunarak “Düşmanlarımıza bizi suçlama imkanı sağlamamalıyız. Hindistan, birlik içinde yaşayacak ve savaşacaktır” dedi.

TÜRKİYE’NİN ROLÜ NE OLUR?

Pakistan Başbakanı İmran Han’ın bu isteği nasıl bir karşılık bulur sorusunun, uwidata.com için Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim  Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Okur yanıtladı:

İKİ TARAFIN ONAYILAZIM

Arabuluculuk, iki tarafın onayı ile yani uluslararası ilişkilerde, resmi arabuluculuk iki tarafın onayı ile olacak bir işlem. Bir ülkenin arabulucu olabilmesi için İki tarafında onay vermesi lazım. Karşı tarafın onayı olmaksızın sadece sözde bir girişim olur, yani gayri resmi bir girişim olur. İki tarafında “tamam biz bu arabulucu ülkeli kabul ediyoruz “demesi gerekir. Yanı tek başına “ben bu ülkeyi arabulucu istiyorum” demesi sadece gayri resmi bir talep olur.

KÖKLÜ BİR İLİŞKİMİZ VAR

Türkiye ile Pakistan arasındaki ilişkilerin ne kadar yakın olduğunu, ne kadar tarihi ve köklü olduğunu de Dünya da bilmeyen yok.

Böyle önemli konularda, arabuluculuk için uluslar arası ilişkilerde bazı şartlar var.

Mesela, iki taraf üzerinde de aynı anda etkili olabilecek yani gerilim ve çatışmalar üzerinde etkili olacak taraflara ihtiyaç var.  Dolayısıyla tansiyonun düşmesi için aktörlerin oynayabileceği roller sınırlı.

Türkiye, Pakistan ile çok iyi ilişkilere sahip, Hindistan ile de normal ilişkilere sahip. Böyle bir durumda, Türkiye yanına, Hindistan üzerinde etkili olacak başka ülkeleri de görüşmelere alarak bir grup halinde, yani gerilimi azaltmak için iki tarafla da temas ederek, diplomatik inisiyatif alabilecek girişimlerde bulunması lazım.

TEK BAŞINA OLMAZ

Yani tek başına yapacağı girişimlerde iki taraf üzerinde de etkisi olan aktörlerin oynayacağı rol mühim. Çünkü Türkiye’ nin Hindistan üzerinde Pakistan da olduğu gibi uzun ilişkileri yok.

Hindistan üzerinde etkili bir ülke olursa müşterek inisiyatif alınırsa o zaman bu görüşmelerin daha faydası olur.

Bu iki ülke daha önce de savaştı. Burada, mesela AB’ri başkanları arabuluculuk yaptı.

Şimdi bugünün denklemine baktığımızda, Çin, Pakistan’a yakın bir yerde duruyor. Rusya’nın Hindistan ile silah ticaretleri var.

Yani böyle bir durumda, Türkiye tek başına istediği neticeyi alamaz tek başına olduğu zaman.

ÜLKELER TEK BAŞINA GİRİŞİMDE BULUNUYOR

Türkiye bu işe katılacaksa, muhakkak, Hindistan üzerinde etkisi olacak bir ülke bulması lazım. İkisi müşterek bir diplomatik bir süreç yürütmesi lazım. Şu an bakıyoruz ülkeler tek başına yani tek, tek “itidal” çağrısında bulunuyor. Bu yeterli değil.

Arabuluculuk kolay bir süreç değil,  çünkü. Düşünün,  iki tarafında çok gerildiği bir atmosferdesiniz, iki tarafın nabzını tutacak aktörlerin, yani  tarafları masaya oturtup anlaştırtmak kolay bir şey değil.

Bu kadar derin bir çatışmada, tabi Türkiye düşünerek insiyatif almaya karar verirse de Hindistan üzerinde etkili bir ülke bulmanız şart.

Nurettin Kurt
Journalist, specialist in criminology, recipient of the EU Prize for Journalism and Turkish Journalists' Association’s press freedom award , and the author of “Journalist-wolf in the stressful triangle - Incident-police proceedings-lawsuit”,  Sedat Simavi Journalism Award - 2007 (Turkey) 32 yıllık gazeteci, polis ve adliye uzmanı, Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü başta olmak üzere, 2011 ve 2017 TGC Başarı ödülü, Avrupa Birliği Araştırmacı Gazetecilik Ödülü, iki kez Çağdaş Gazeteciler Derneği haber ödülü, yedi kez Barış Selçuk Gazetecilik Ödülü ile birlikte çeşitli Sivil Toplum Kuruluşları tarafından ödüle layık görülmüştür, ‘Olay-Polis-Adliye- Gerilim Üçgeninde Kurt Gazeteci’ isimli kitabın yazarıdır

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Calendar

Nisan 2024
P S Ç P C C P
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930